Gezi Notları | Trabzon | Ayasofya Kilisesi (Müzesi-Camii)



Günümüzde Müze olarak kullanılmakta olan Trabzon Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu krallarından 1. Manuel Komnenos zamanında (1238-1263) inşa edilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet'in 1461 yılında Trabzon'u fethini takiben yapı camiye çevrilmiş ve vakıf eser olmuştur. İngiliz seyyah ve araştırmacısı G. Finlay tarafından 1427 yılına tarihlenen çan kulesi kilisenin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde yer alan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme ait olmalıdır. Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Trabzon üzerine anlattıkları ile ünlü Evliya ÇELEBİ (1648), Pitton Tournefort (1701), Hamilton (1836), Texier(1864), Trabzon Şakir Şevket (1878) ve Lynch (1893) yapıya önem veren kişiler arasındadır.

1864 yılında harap durumda olan camiinin Bursalı Rıza Efendi'nin teşvikleri ile yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. I. Dünya Savaşı yıllarında sırası ile depo, hastane, daha sonraları yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesinin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılında da Müze olarak ziyarete açılmıştır.
Yapının kuzey, batı ve güneyinde üç revaklı giriş bulunmaktadır.
Kubbe ve kasnağı oniki köşelidir. Kubbe monoblok dört mermer sütun, kemerler ve pandantiflerle taşınmaktadır. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır.
Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde, Hıristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephede görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır.
Binanın en görkemli cephesi güneyidir. Burada Adem’le Havva’nın yaratılışı kabartma olarak bir friz halinde anlatılmıştır.
1.    Sahnede ; Adem ile Havva’nın yaratılışı
2.    Sahnede ; Adem ile Havva’nın cennette yaşayışları
3.    Sahnede ; Yasak elma
4.    Sahnede ; Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşları
5.    Sahnede ; İlk cinayetin tasviri (Kabil’in Habil’i öldürmesi) tasvirleri yer almaktadır.
Güney cephedeki kemerin kilit taşı üzerinde Trabzon’da 257 yıl hüküm süren Kommenosların sembolü olan tek başlı kartal motifi bulunmaktadır. Benzer bir kartal tasviri ana apsisin dışında doğu tarafta yer alır. Bu cephede, kentaur - grifon gibi mitolojik varlıklar, güvercinler, merkezlerinde yıldız ve hilal bulunan kare panolar, içleri bitkisel motifli madalyonlar yer almaktadır.
Yapının ana kubbesinin altına rastlayan kısmında opussectile tarzında çok renkli mermerden yapılmış bir yer mozaiği bulunmaktadır.
Ayasofya’nın süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerde İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır.
Kubbede ana tasvir Hz. İsa’nın tanrısal yönünü aksettiren Pantacrator İsa’dır. Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunur. Ana kubbenin pencere aralarında İsa’nın oniki havarisi tasvir edilmiştir. Pandantiflerde değişik komposizyonlar yer almaktadır. İsa’nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi, kıyamet günü gibi sahneler betimlenmiştir.
Ayasofya Müzesi’nin doğu yönündeki apsisin dış çevresinde yer alan ve 1450 – 1850 yılları arasında tarihlenen değişik form ve büyüklüklerdeki kayık ve yelkenli kazımaların kimler tarafından ve ne amaçla yapılmış oldukları bilinmemektedir. Değişik kişilerin elinden çıktığı açıkça anlaşılan bu kazımalar zaten denizci bir millet olan yöre halkının inanışları gereği avlanırken ve yolculuk esnasında tanrının kendilerini koruması ve bol kazanç vermesi amacıyla çizilmiş olabilecekleri düşünülmektedir.
(Kaynak: Ayasofya Müzesi Bilgilendirme Panosu) 


Mimari

Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Narteks denilen giriş holüne sahip olan bina üç neflidir. Neflerden ortadaki beş köşeli, yanlardakiler ise yuvarlak birer apsisle son bulmaktadır. Narteksin üzerinde şapel vardır.

Kubbe ve kasnağı Hz. İsa’nın Havari sayısı olan oniki köşelidir. Kasnak Kafkas, Kubbe Gürcü stilinde yapılmıştır. Erken Hristiyan ve Bizans mimarisinde apsisinin iki yanında yer alan pastaforion diye de adlandırılan iki oda bulunmaktadır Bu odalardan sağdaki Prothesis, (Ayin hazırlıklarının yapıldığı) soldaki Diakonikondur (Kutsal ekmek ve şarabın bulunduğu)

Güney Girişi


Güney cephesindeki kemerin kilit taşı üzerinde Trabzon'da 257 yıl hüküm süren Komnenosların sembolü olan tek başlı kartal motifi bulunmaktadır. Kartal motifinin hemen altında doğuya ve batıya bakan 2 güvercin Hristiyan inancında kutsal ruhu temsil eder. Güvercinin altındaki 2 kare motiften sol güneş sağda ay motifi bulunmaktadır. Bunlar iyiliği ve kötülüğü temsil etmektedir. Hemen altında (Sağdan Sola) “Hz. Adem ile Hz. Havva’nın yaratılışı, Hz. Adem ile Hz. Havva’nın cennette yaşayışları,  Yasak elma, Hz. Adem ile Hz. Havva’nın Cennetten Kovuluşları, Habil ile Kabil, İlk Cinayet” resmedilmektedir.

 

Şüphesiz ki mescidler Allah'ındır; o hâlde (oralarda) Allah ile berâber hiç kimseye ibâdet etmeyin! (Cinn Suresi 18)
[Doğu Duvarı]



 

Asıl Mekan

Kubbede her şeyin hâkimi anlamına gelen Pantacrator İsa freski bulunmaktadır. Hz. İsa’nın buradan Kiliseyi  seyrettiğine inanılmaktadır. [Kubbe]


Uçuşan Melekler [Kubbe] ve 12 Havari [Kubbe Çemberi]


Hz. İsa’nın Doğumu [Güney Batı Pandantif]


 Hz. İsa’nın Vaftiz Edilişi  [Kuzey Batı Pandantif]


Hz. İsa’nın Çarmıha Gerilmesi [Güney Doğu Pandantif]


  Hz. İsa ve Kıyamet Günü [Kuzey Doğu Pandantif]


Yapının ana kubbesinin altına rastlayan kısmında opus-sectile tarzında çok renkli mermerden yapılmış bir yer mozaiği bulunmaktadır. 


Hz. Meryem ve kucağında Hz. İsa ile gösterişli elbiseleriyle iki büyük melek Apsis Tavan
Hz. İsa’nın göğe yükselişi  [Apsis Kemer]


Kutsanan Havariler  [Apsis-Güney Duvar-Üst]



Şüpheci Tomas  [Apsis-Kuzey Duvar-Üst]

Hz. İsa dirilişinden sonra dostlarına görünüyor. Talebesi Thomas (solunda) gerçekten İsa olduğundan şüpheleniyor. İsa göğsündeki yarayı göstererek yaraya elini sürmesini söylüyor. 24On İkiler’den biri olup İkiz adıyla bilinen Tomas, İsa geldiğinde onlarla birlikte değildi. 25Bu nedenle, öbür öğrenciler ona, "İsa’yı gördük" dediler. Tomas, "O’nun ellerinde çivilerin izlerini görmedikçe, çivilerin deldiği yerlere de parmağımla değmedikçe ve elimi böğrüne koymadıkça inanmam" dedi. 26Aradan sekiz gün geçti. İsa’nın öğrencileri yine iç odadaydılar. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa geldi. Ortada durup onlara, "Üzerinize esenlik olsun" dedi. 27Ardından Tomas’a, "Parmağını buraya getir ve ellerime bak" dedi. "Elini de uzat ve böğrüme koy. İmansızlığa kapılma, imanlı ol." 28Tomas O’na, "Mesih" diye yanıt verdi. 29İsa, "Beni gördüğün için mi iman ettin?" dedi. "Görmeden iman edenlere ne mutlu!" (Yuhanna 20: 24-29)


Balık Avı Mucizesi [Apsis-Kuzey Duvar-Alt]

Hz. İsa’nın dostları bütün gece balık tutamıyorlar. İsa onlaradönmelerini söylüyor ve itaat ediyorlar. Dönüşte ise sandalları batacak kadar balık tutuyorlar.
1Bu olaylardan sonra İsa Taberiye Denizi (Galile Denizi) kıyısında yeniden öğrencilerine açıkça göründü. Bu görünüşü şöyle oldu: 2Simon Petros, İkiz adını taşıyan Tomas, Galile’nin Kana kentinden Natanael, Zebedi’nin oğulları ve İsa’nın başka iki öğrencisi bir aradaydı. 3Simon Petros öbürlerine,  "Ben balık tutmaya gidiyorum" dedi. Öbürleri, "Biz de seninle geliyoruz" dedi. Çıkıp bir tekneye bindilerse de, o gece hiçbir şey tutamadılar. 4Şafak sökerken İsa kıyıda durdu. Ama öğrenciler O’nun İsa olduğunu anlamadı. 5İsa, "Çocuklar, balığınız yok mu?" sorusunu doğrulttu. "Hayır" diye yanıtladılar. 6İsa, "Ağı teknenin sağ yanına atın, tutacaksınız" dedi. Bunun üzerine ağı attılar. Ancak balıkların bolluğundan onu çekmeye güçleri yetmedi. (Yuhanna 21: 1-8)


Azizler [Kuzey Duvar ve Kuzey Kemer]

 
Hz. İsa’nın Çarmıha Gerilmesi ve Mahşer Günü [Kuzey Duvar ve Kemerin Üstü]


Son akşam yemeği [Batı Kemer-Güney Kenar-Üst]


Ayak Yıkama  [Batı Kemer-Güney Kenar-Alt]

Passah kutlayışından önce İsa bu dünyadan ayrılıp Baba’ya gitme saatinin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisinin olanları hep sevmişti. Onları sonuna dek sevdi. 2Akşam yemeği sürerken iblis, Simon oğlu Yahuda İşkaryot’un yüreğine İsa’yı ele verme düzenini koymuş bulunuyordu. 3İsa Baba’nın her şeyi kendi ellerine verdiğini biliyordu. Tanrı’dan gelmişti O ve yine Tanrı’ya gidiyordu. 4Yemekten kalktı; giysilerini bir yana koydu, bir havlu alıp beline sardı. 5Sonra leğene su koyup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline sarılı havluyla kurulamaya koyuldu. 6Simon Petros’a geldiğinde o, "Ya İsa" dedi. "Sen mi benim ayaklarımı yıkıyorsun?" 7İsa, "Ne yaptığımı şimdi anlamıyorsun, ama ileride anlayacaksın" diye yanıtladı. 8Petros, "Hiçbir zaman ayaklarımı yıkamayacaksın" dedi. İsa, "Yıkamazsam yanımda payın olmaz" yanıtıyla onu aydınlattı. 9Simon Petros, "Öyleyse" dedi, "Ya İsa, salt ayaklarımı değil, ellerimi de başımı da yıka!" 10İsa, "Yıkananın ayaklarından başka yerinin yıkanmaya gereksinimi yoktur" dedi. "O tümden temizdir. Siz de temizsiniz; ama hepiniz değil." 11Çünkü İsa kendisini ele verecek olanı biliyordu. Bunun için, "Hepiniz temiz değilsiniz" demişti. 12Onların ayaklarını yıkadıktan sonra kuşanıp sofraya oturdu. "Size ne yaptığımı biliyor musunuz?" diye sordu. 13"Beni Öğretmen ve Mesih olarak adlandırıyorsunuz ve doğru söylüyorsunuz. Çünkü ben O’yum. 14Ben Mesih ve Öğretmen’ken ayaklarınızı yıkadığıma göre, siz de birbirinizin ayaklarını yıkamakla yükümlüsünüz. 15Size bir örnek gösterdim; yaptığımın aynısını siz de birbirinize yapasınız diye. 16Size önemle belirtirim; uşak efendisinden üstün değildir. Ne de gönderilen kendisini gönderenden üstündür. 17Şimdi bunları bildiğinize göre, uygulayın ki mutlu olasınız." (Yuhanna 13:1-17)



Vali Pilatus’un Ellerini Yıkaması Prothesis [Kuzey Duvar]

11İsa Vali Pilatus’un önüne dikildi. Vali, "Sen Yahudiler’in Kralı mısın?" diye sordu. İsa, "Söylediğin gibidir" dedi. 12Ama başrahiplerle İhtiyarlar’ın suçlamalarına hiçbir yanıt vermedi.13Sonra Pilatus, "Sana karşı yöneltilen bunca tanıklığı duymuyor musun?" dedi. 14Ama O hiçbir konuda ona tek yanıt olsun vermedi. Öyle ki, vali şaşırıp kaldı. 15Passah kutlayışında valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi. 16O dönemde Bar Abbas adında namlı bir cezalı vardı. 17Kalabalık toplanınca Pilatus sordu: "Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar Abbas’ı mı, yoksa Mesih denen İsa’yı mı?" 18Çünkü kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu. 19Pilatus yargı kürsüsünde oturmaktayken karısı ona haber saldı: "Sakın o doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü O’nun yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı çektim." 20Öte yandan başrahiplerle İhtiyarlar Bar Abbas’ı destekleyip İsa’yı ortadan kaldırsınlar diye toplulukları kandırdı. 21Vali yeni baştan onlara sordu: "İkisinden hangisini salıvermemi istersiniz?" Onlar da, "Bar Abbas’ı" diye diretti. 22Pilatus sordu: "Öyleyse, Mesih denen İsa’yı ne yapayım?" Tümü birlikte, "Çarmıha çakılsın" diye karşılık verdi. 23Vali yeniden sordu: "Ne kötülük işledi ki?" Ama onlar daha hızlı bağırarak,  "Çarmıha çakılsın!" diye diretti.24Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana, tam tersine kargaşalık doğurduğunu gördü. Suya uzanıp topluluğun önünde ellerini yıkadı ve, "Bu adamın kanından ben suçsuzum" dedi."Başınızın çaresine kendiniz bakın." 25Tüm halk, "O’nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızındır" diye yanıtladı. 26Bunun üzerine Pilatus Bar Abbas’ı salıverdi, İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın diye teslim etti.  (Matta 26:11-26)


Havari Petros’un Yadsıması (İnkarı) [Prothesis Kuzey Duvar]

69Petros dışarıda avluda oturuyordu. Kendisine yaklaşan bir hizmetçi kız, "Sen de Galileli İsa’yla birlikteydin" dedi. 70Ama Petros herkesin önünde bunu yadsıyarak, "Ne demek istediğini bilmiyorum" dedi. 71Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi kız gördü ve orada bulunanlara, "Bu adam Nasıralı İsa’yla birlikteydi" dedi. 72Ama Petros bu kez ant içerek, "Ben O’nu tanımam" diye yeniden yadsıdı. 73Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros’a, "Gerçekten sen de onlardan birisin" dedi. "Baksana, söyleyiş biçimin bile seni ele veriyor!" 74Bunun üzerine Petros, "O adamı tanımıyorum" diye ilenmeye ve ant içmeye başladı. O anda horoz öttü. 75Petros İsa’nın dediği sözü anımsadı: "Horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın." Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı. (Matta 26:69-75)

Batı Girişi

Batı girişinin batı duvarında “Dünyanın Sonu” (Melekler borularını çalıyor, ölüler mezardan çıkıyor), güney duvarında Cehennem ve kuzey duvarında Cennet tasvir edilmektedir.


Kuzey Girişi


Kemerin doğu kısmında Hz. İsanın Soyağacı ve Havariler yeryüzünde Vaaz ederken freskleri bulunmaktadır. Kemerin batı kısmında Aziz George’a işkence, 8 Asker Aziz ve Yeni Hristiyanların Vaftizi freskleri bulunmaktadır.

Hz. Yakup’un Rüyası [Kuzey Duvarı]

10 Yakup Beer-Şeva'dan ayrılarak Harran'a doğru yola çıktı. 11 Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı. 12 Düşte yeryüzüne bir merdiven dikildiğini, başının göklere eriştiğini gördü. Tanrı'nın melekleri merdivenden çıkıp iniyorlardı. 13 RAB yanı başında durup, ‹‹Atan İbrahim'in, İshak'ın Tanrısı RAB benim›› dedi, “Üzerinde yattığın toprakları sana ve soyuna vereceğim. 14 Yeryüzünün tozu kadar sayısız bir soya sahip olacaksın. Doğuya, batıya, kuzeye, güneye doğru yayılacaksınız. Yeryüzündeki bütün halklar sen ve soyun aracılığıyla kutsanacak. 15 Seninle birlikteyim. Gideceğin her yerde seni koruyacak ve bu topraklara geri getireceğim. Verdiğim sözü yerine getirinceye kadar senden ayrılmayacağım.” 16 Yakup uyanınca, “RAB burada, ama ben farkına varamadım” diye düşündü. 17 Korktu ve, ‹‹Ne korkunç bir yer!›› dedi, “Bu, Tanrı'nın evinden başka bir yer olamaz. Burası göklerin kapısı.” 18 Ertesi sabah erkenden kalkıp başının altına koyduğu taşı anıt olarak dikti, üzerine zeytinyağı döktü. 19 Oraya Beytelfü adını verdi. Kentin önceki adı Luz'du. 20 Sonra bir adak adayarak şöyle dedi: “Tanrı benimle olur, gittiğim yolda beni korur, bana yiyecek, giyecek sağlarsa, 21 babamın evine esenlik içinde dönersem, RAB benim Tanrım olacak. 22 Anıt olarak diktiğim bu taş Tanrı'nın evi olacak. Bana vereceğin her şeyin ondalığını sana vereceğim.” (Yaratılış 28:10-22)


Narteks

Hz. Meryem’e Müjde [Doğu Duvar-Üst]

Cebrail’in Hz. Meryem’e Hz. İsa’nın veladetini tebliğ edişi.

26Altıncı ay melek Cebrail Tanrı tarafından Galile’de Nasıra kentine, 27Davut soyundan Yusuf adlı biriyle nişanlı erden bir kıza gönderildi. Erden kızın adı Meryem’di. 28Melek ona geldi, “Selam, ey kayraya kavuşan!” dedi. “Rab seninledir.” 29Meryem bu söze şaşırdı, böyle bir selamın ne anlam taşıyabileceğini düşünüp taşındı. 30Melek ona konuştu: “Korkma, Meryem. Çünkü Tanrı’nın kayrasına kavuştun. 31İşte gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını da İsa koyacaksın. 32O ulu olacak ve kendisine, En Yüce Olan’ın Oğlu denecek. Rab Tanrı O’na atası Davut’un tahtını verecek. 33‘Yakup’un evi üzerinde sonsuz çağlar boyu hükümran olacak. Hükümranlığının sonu hiç gelmeyecek.’” 34Meryem meleğe sordu: “Bu nasıl olabilir ki? Çünkü hiçbir erkekle ilişkim olmadı.” 35Melek onu yanıtladı: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüce Olan’ın gücü sana gölge salacak; Bu nedenle, doğacak olan kutsal kişiye Tanrı Oğlu denecek. 36İşte akraban Elizabet, o da yaşlıyken bir oğula gebe kaldı. Kısır diye tanınan kadının altıncı ayıdır bu. 37Çünkü Tanrı katında olanaksız hiçbir şey yoktur.” 38Meryem, “İşte Rab’bin hizmetçisi!” dedi. “Sözüne göre bana dediğin gibi olsun.” Bunun üzerine melek onun yanından ayrıldı. (Luka 1:26-38)


Koruyucu Hz. Meryem [Doğu Duvar-Sol Alt]    

Hz. İsa ve Kitab-ı Mukaddes [Doğu Duvar-Sağ Alt]


Hz. İsa’nın Vaftizi [Güney Kemer-Doğu-Alt]
21Halktan herkes vaftiz edilince, İsa da vaftiz edildi. Dua ediyordu ki, gök açıldı. 22Kutsal Ruh gözle görülebilircesine güvercin gibi İsa’nın üzerine indi ve gökten bir ses duyuldu: “Sen sevgili Oğlum’sun;  senden hoşnudum.” (Luka 3:21-22)


Cine Tutulmuş Çocuğun İyileştirilmesi [Kuzey duvar]37Ertesi gün dağdan indiklerinde büyük bir topluluk kendisini karşıladı. 38Topluluktan bir adam seslendi: “Öğretmen sana yalvarırım, oğlumu gör. Benim tek çocuğumdur o. 39Bir ruh tutuyor onu, birdenbire çığlık atıyor, ağzını köpürterek çocuğu sarsıyor. Bedeninde yaralar bereler bıraktıktan sonra güçbela ayrılıyor. 40Onu çıkarmaları için öğrencilerine dilekte bulundum, ama başaramadılar.” 41İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Ne zamana dek sizlere katlanacağım? Oğlunu buraya getir.” 42Oğlan gelirken cin onu yere atarak sarstı. İsa kötü ruhu payladı. Çocuğu iyi edip babasına verdi. 43Tanrı’nın yüceliği karşısında herkesin aklı durdu. (Luka 9:37-43)


İncil'in yazarları ve onları temsil eden dört sembol hayvan figürü yer almaktadır. [Tavan]


Bilginler Arasındaki Çocuk İsa [Güney Kemer-Doğu Üst]


Doğuştan Görmeyen Birinin Gözlerinin Açılması Mucizesi [Güney Kemer-Doğu-Alt]
35İsa, Yeriha kentine yaklaşırken, gözleri görmeyen bir adam yol kenarında oturmuş dileniyordu. 36Bir topluluğun yakınından geçmekte olduğunu duyunca, “Ne oluyor?” diye sordu. 37”Nasıralı İsa buradan geçiyor” diye yanıtladılar. 38Adam yüksek sesle, “Ey İsa, Davut Oğlu, bana acı” diye bağırdı. 39Öndekiler onu paylayarak bağırmayı kes diye üstelediler. Ama o sesini büsbütün yükseltti: “Ey Davut Oğlu, bana acı.” 40İsa duraklayıp onu kendisine getirmelerini buyurdu. Adam yaklaşınca İsa sordu: 41”Sana ne yapmamı istiyorsun?” O da, “Ya Rab, yeniden göreyim” dedi. 42İsa ona, “Gözlerin açılsın!” dedi. “İmanın seni kurtardı.” 43O anda görmeye başladı ve Tanrı’yı yücelterek İsa’nın ardı sıra gitti. Olayı gören tüm halk Tanrı’ya övgüler sundu. (Luka 18:35-43)


Kefer-Kana Düğününün Mucizesi [Güney Kemer-Batı-Üst]Hz. İsa ve annesi Kefer Kana’da bir düğüne giderler şarap biter. Annesi dostlarına mahcup olmaması için Hz. İsa’ya bir çare bulmasını söyler. Hz. İsa orada bulunan suları şaraba çevirir.

1Üçüncü gün Galile’nin Kana kentinde bir düğün vardı. İsa’nın annesi de oradaydı. 2İsa da öğrencileriyle birlikte düğüne çağrılmıştı. 3Şarap tükenince İsa’nın annesi O’na, “Şarapları kalmadı” dedi. 4İsa, “Buna karışmamalısın, anne!” diye yanıtladı. “Vaktim daha gelmedi.” 5Annesi hizmet edenlere, “Size ne derse yapın” dedi. 6Orada Yahudiler’in töresel paklanma gelenekleri için kullanılan taştan yapılmış altı su küpü duruyordu. Her biri yaklaşık yetmiş ile yüz litre su alırdı. 7İsa hizmet edenlere, “Küpleri suyla doldurun” dedi. Küpleri ağzına dek doldurdular. 8İsa, “Şimdi birazını alıp tören başkanına götürün” dedi. Onlar da götürdü. 9Tören başkanı şarap olmuş suyu tattığında bunun nereden geldiğini kestiremedi. Oysa suyu getiren ev uşakları olanı biteni biliyordu. Tören başkanı güveyi çağırıp, 10”Başkaları önce en iyi şarabı sunar” dedi. “Ancak çağrılılar bol bol içtikten sonra sıradan şarabı çıkarır. Ama sen en iyi şarabı şu ana dek sakladın.” 11İsa bu ilk belirtiyi Galile’nin Kana kentinde gösterdi ve yüceliğini açıkladı. Öğrencileri O’na iman etti. 12Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileri Kafernahum’a inerek orada birkaç gün kaldılar. (Yuhanna 2:1-12)


Felçli Bir Adamın İyileştirilmesi.  [Güney Kemer-Batı-Alt]
17Günlerden bir gün İsa öğretirken bazı Ferisiler’le hukuk doktorları orada oturmaktaydı. Bunlar Galile’nin her kasabasından, Yahudiye’den, Yeruşalim’den kalkıp gelmişlerdi. Rab’bin iyileştirme gücü İsa’daydı. 18Derken adamlar yatakta bir inmeli getirdiler. Amaçları onu içeri sokup İsa’nın önüne koymaktı. 19Ama kalabalıktan ötürü onu içeriye sokacak bir köşe bulamadılar. Evin damına çıkıp kiremitler arasından adamı yatağıyla birlikte tam İsa’nın önüne sarkıttılar. 20İsa onların imanını görünce inmeliye, “Ey adam günahların sana bağışlandı” dedi. 21Dinsel yorumcularla Ferisiler, “Sövgü sözleri söyleyen bu adam da kim?” diye tartışıyorlardı. “Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir?” 22İsa onların neye kafa yorduklarını bildiğinden, “Niçin içinizden kafa patlatıyorsunuz?” dedi. 23”Hangisi daha kolaydır, ‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi, yoksa, ‘Kalk yürü’ demek mi? 24Öyleyse, İnsanoğlu’nun131 yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü: “Sana diyorum kalk, yatağını kaldır ve evine git.” 25Adam hemen onların gözü önünde ayağa kalktı, yattığı yatağı kaldırdı, Tanrı’yı yücelterek evine gitti. 26Hepsi de şaşkına döndü Tanrı’yı yüceltti; korkuyla dolup, “Bugün hiç duyulmadık şeyler gördük” dediler. (Luka 5:17-26)


Hz. İsa'nın Su Üzerinde Yürümesi  [Kuzey Kemer-Batı-Sol Üst]

16Akşam olunca İsa’nın öğrencileri aşağıya, denize indi. 17Bir tekneye binip karşı kıyıdaki Kafernahum’a doğru denizi aşmaya başladılar. Karanlık basmıştı. İsa daha yanlarına gelmemişti. 18Deniz esen güçlü rüzgârın etkisiyle kabarıyordu. 19Bu durumda yaklaşık üç dört mil kürek çektikten sonra, İsa’nın deniz üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını gördüler. Korkuya kapıldılar. 20İsa, “Ben’im, korkmayın” dedi. 21Bunun üzerine O’nu tekneye almak istediler. Tekne hemen gidecekleri kıyıya ulaştı. (Yuhanna 6:16-21)


Hz. İsa Fırtınayı Dindiriyor  [Kuzey kemer-Batı-Sağ Üst]

Hz. İsa dostları ile gölü geçerken uyuyor. Havariler kopan fırtınadan korkuyorlar ve Hz. İsa’yı uyandırıyorlar. Hz. İsa fırtınayı dindiriyor.

22Günlerden bir gün İsa öğrencileriyle birlikte bir tekneye bindi. “Denizin karşı yakasına geçelim” dedi. Açıldılar. 23Tekne yol alırken İsa uykuya daldı. Hızla esen bir bora denizi sardı. Sular içeri saldırdı. Tehlikeyle burun buruna geldiler. 24Öğrenciler İsa’nın yanına varıp, “Yetkili yönetmen, mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar. İsa kalktı, rüzgârı ve kabaran dalgaları payladı. Sular dinginleşti, her yan sütliman oldu. 25İsa, “İmanınız nerede?” dedi. Korkuyla dolup şaşkına döndüler. Birbirlerine, “Bu da kim olsa gerek?” diyorlardı. “Rüzgâra da, dalgalara da buyruk veriyor ve buyruğuna uyuyorlar.” (Luka 8:22-25)

Havari Petros’un kaynanasını iyileştirmesi [Kuzey Kemer-Batı-Alt]

14İsa, Petros’un evine gittiğinde onun kaynanasını ateşler içinde yatağa düşmüş buldu. 15Eline dokununca kadının ateşi düştü ve ayağa kalkıp O’na hizmet etti. (Matta 8:34-35)

Not: Bu kişi Matta’da Petros, Markos ve Luka’da Simon olarak geçiyor. Müzede bulunan tabloda Piyer olarak belirtilmiş.
       
Ekmek ve Balık Mucizesi (5000 kişinin doyurulması)  [Kuzey Kemer-Doğu-Üst]

Hz. İsa ve onu takip eden beşbin kişinin yiyecekleri biterek aç kalıyorlar. Yanlızca bir çocukta bulunan ekmekle bir balık Hz. İsa tarafından takdis ediliyor ve istedikleri kadar ekmek ve balık oluyor.

10Haberciler geri gelince, yaptıkları işleri İsa’ya anlattılar. İsa onları da yanına alarak Beytsayda denen kente çekildi. 11Topluluk bunu öğrenince O’nu izledi. O da onları canı gönülden karşıladı ve kendileriyle Tanrı hükümranlığına ilişkin konuştu, sağlığa gereksinim duyanları iyileştirdi. 12Gün kararmaya yüz tutunca On İkiler kendisine yaklaşıp, “Topluluğu sal” dediler. “Çevredeki kasabalara çiftliklere gitsinler; kalınacak yer ve yiyecek bulsunlar. Çünkü burada ıssız bir yerdeyiz.” 13İsa öğrencilere, “Siz onlara yiyecek verin” dedi. Onlar, “Yanımızda beş ekmekle iki balıktan başka bir şey yok ki” dediler. “Yoksa gidip şu halkın tümü için yiyecek mi satın alalım?” 14Orada beş bin kadar erkek vardı. İsa öğrencilerine, “Yaklaşık ellişer kişilik kümeler oluşturup onları yere oturtun” dedi. 15Öğrenciler buyruğa uyup herkesi yere oturttular. 16İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Topluluğun önüne koysunlar diye parçalayıp öğrencilere verdi. 17Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan on iki küfe dolusu topladılar. (Luka 9:10-17)
   
   
 Hz. Meryem ve Vaftizci Yahya’nın Hz. İsa’dan Rahmet Dilemesi [Kuzey Kemer-Doğu-Alt]