Kişiler | Seyyid Mahmut Hayran(i)

(........-1268)
Anadolu'da XIII yüzyılda yaşamış büyük din âlimlerinden olan Seyyid Mahmut Hayrani. Horasan'dan göç eden en gözde kişilerden biridir Selçuklu dönemi paşalarından Mesut Paşa'nın oğlu olan Hayran(i), önce Konya'ya gelip yerleşmiştir. Bir süre Hz. Mevlana'nın yanında kalmış ve ondan feyz almıştır. 


Seyyid Mahmut Hayran(i), daha sonra Akşehir'e gelerek inzivaya çekilmiş ve Ferruh Şah Mescidi altındaki mahzende çile çıkarmıştır. Kurduğu medresede pek çok öğrenci yetiştirmiş Kapıldığı ilahi aşkın tesiri ile cezbeye tutularak dağlara düşmüş, bir süre dolaştıktan sonra Akşehir'e dönmüştür. Evliyaların kutbu olarak kabul edilmiş Türk-İslam dünyasında kendisine önem verilmiş ve güven duyulmuştur Pek çok kerametinden bahsedilen Seyyid Mahmut Hayran(i), 1268 tarihinde Akşehir'de vefat etmiş ve türbesine defnedilmiştir.



Seyyid Mahmud Hayranî ve Nasreddin Hoca
Seyyid Mahmud Hayrânî ile Nasreddin Hoca arasındaki münasebet daha çok, Nasreddin Hoca’nın Akşehir’i vatan edinmesi hadisesi ile ilgilidir. Nitekim, Köprülüzâde Mehmed Fuad’a göre Nasreddin Hoca, Akşehir’de büyük şöhret kazanan Seyyid Mahmud Hayrânî ve Seyyid Hacı İbrahim Sultan’a intisab etmek için, babasından devraldığı karye imamlığını Mehmed adlı bir halifesine terk ederek Akşehir’e hicret eder (Köprülüzâde Mehmed Fuad 1918: 9; Sakaoğlu 2009: 33). Dolayısıyla yaşadıkları dönem aynı olan her iki düşünürün Akşehir’de görüşmemiş olduklarının imkânsız olmasından hareketle, aralarında bir mürşidlik-müridlik ilişkisinin olduğu tahmin edilebilir.
Kaynak: Seyyid Mahmud Hayrânî ve Türbesi - 3 - Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Seyyid Mahmud Hayrânî ve Sarı Saltuk
Mahmud Hayrânî’nin muhâbere içerisinde olduğu şahıslardan birisi de Sarı Saltuk lakabıyla bilinen Muhammed Buhari’dir. Menkıbevî kimliği tarihî kimliğinin önüne geçen bu şahsiyet, mücahid/veli sıfatlarıyla özellikle Balkanların Türkleşmesi ve İslamlaşmasında etkili olmuştur. Anadolu’da ve Rumeli’de birçok türbesi bulunan Sarı Saltuk, günümüz alevî ve sünnî kesimler tarafından da sahiplenilen bir alp-erendir. Bazı kaynaklarda, Seyyid Mahmud’un, Gaziyan-ı Rûm taifesinden olan Saru Saltuk’a izhâr ettiği kerametle onu tasavvuf yoluna sevk ettiği belirtilmektedir. Rivayete göre, Sarı Saltuk Akşehir’de çobanlık ederken, erenlerden Mahmud Hayrânî’e rastladı. Mahmud Hayrânî ondan biraz süt istedi. Sarı Saltuk’un verdiği sütü içip kalanını ona uzattı. Saltuk, bu sütü içtikten sonra erenlere karıştı (Müneccimbaşı 2001: 110). Yine bu rivayetin bir uzantısı olarak bazı araştırmacılar Kırım’da ve Rumeli’de Tatarları Müslüman yapan Akşehirli bir gazi mürşid/alp eren olarak kabul edilen Sarı Saltuk’u, Seyyid Mahmud Hayrânî’ın halifesi olarak zikrederler (Gölpınarlı 1971: 24; Togan 1981: 269; Gölpınarlı 1982: 27-41).
Kaynak: Seyyid Mahmud Hayrânî ve Türbesi - 3 - Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)